Enver Seyitoğlu – Ey garib bülbül
Ey garib bülbül
Güfte: Osman Hulûsi Efendi
Seslendiren: Enver Seyitoğlu
1914-1990 yılları arasında Darende’de yaşamış olan Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi yapmış olduğu hizmetlerle 20.yüzyıla damgasını vurmuş önemli şahsiyetlerdendir. Aynı zamanda mutasavvıf bir şâir olan Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi’nin en önemli eseri şiirlerini bir araya getirdiği Divan-ı Hulûsi-i Darendevi‘dir.
Küçük yaştan itibaren ilahî ilham ile kaleme aldığı şiirlerini 1986 yılında bu eserde toplayan Osman Hulusi Efendi, eserin gelirlerini Darende’ye 200 yataklı bir Devlet Hastanesi yapılması yönünde vasiyet etmiştir. 1990 yılında vefâtından sonra kendi kurmuş olduğu Vakfı tarafından hizmetleri devam ettirilirken; 2006 yılında Darende Hulusi Efendi Devlet Hastanesi hizmete başlamıştır.
O’nun yazmış olduğu şiirler günümüzde akademisyenlerin araştırmalarına konu olmakta ve farklı sanatçılar tarafından ilahi ve şiir albümlerinde seslendirilmektedir. Tasavvuf Musikîsi ve şiir seslendirmenlerinden; Dursun Ali Erzincanlı, Enver Seyitoğlu, Nisan Kumru ve Ahmet Soyöz‘ün Divân-ı Hulûsi-i Dârendevî’den şiirler seslendirdiği “Nasihat-1″ Albümü 2004 yılında hazırlanmış ve büyük beğeni görmüştür. Sanatçılar çeşitli dönemlerde Darende başta olmak birçok şehirde düzenlenen Somuncu Baba ve Hulusi Efendi Kültür Etkinliklerine katılarak Divan-ı Hulusi-i Darendevî’den şiirler seslendirmiştir. Albümde Divân-ı Hulûsi’den seçilmiş 8 adet şiir bulunmaktadır.
Şiirin sözleri şu şekildedir:
Ey garîb bülbül gülistân içre efgânın nedir
Hem-demin güldür senin yine bu nâlânın nedirŞâd olanlar ağlamaz gamlı olan gülmez denir
Gamdan âzâd olmadın bu şâd u handânın nedirBu ile geldin kimesne sana hîç yâr olmadı
Yâr-ı gârın kim senin aceb ki ihvânın nedirHer biri yârın yolunda varını eyler fedâ
Ey gönül senin dahi yârına kurbânın nedirBu hayâl-i vasl ile efgân u âhın ne aceb
Kıldığın vaslın temennâ yâr-ı zîşânın nedirHer birinin gönlü içre bir misâfir eğleşir
Ey gönül senin derûnundaki mihmânın nedirBu fenâda her birinin nice nice şânı var
Lâ-mekân ilindeki senin dahi şânın nedirKimseler bilmez mukadder kıymetini ey gönül
Yâ bilen bunda seni kimdir ki nişânın nedirHerkesin bir kârı var senden fakîr hîç kimse yok
Hangi pâzâr içresin yâhûd ki dükkânın nedirGeldin ammâ bu ile yokdur evin gurbetdesin
Hangi ildensin senin yurdun ad u sanın nedirHer biri bir yol tutup gider iyi vü ger fenâ
Hangi râhasın revân yoldâş kervânın nedirHer biri bir sulbden gelmiş ü hem bir aslı var
Sen kimin bâğı nihâlisin gülistânın nedirHerkesin bir azığı vardır tedârik eylemiş
Sen de yolcusun bu ilden azık u nânın nedirHer biri bir emre mahkûm hükm eden bir şâhı var
Sen kimin emrine bağlısın bu sultânın nedirDevr eder pervâneler etrâf-ı şem’i dem-be-dem
Dost cemâli şem’ine senin bu devrânın nedirEy Hulûsî herkesin ta’yîbine oldun hedef
Bu nasıl cürmün büyük bilmem ki isyânın nedir”